Netflix’te yayınlanan Güney Kore dizisi olan Squid Game dizisi çok kısa sürede dünya çapında bir ün kazanmış durumda. Haliyle Squid Game ile ilgili merak edilenler son zamanlarda araştırma konusu haline geldi . Şimdi sizlere Squid Game ile ilgili merak edilenleri 9 maddede anlatacağız
1) Squid Game konusu nedir ?
Squid Game dizisinin konusu ütopik bir dünyada geçiyor. Maddi sıkıntı çeken kişiler, sonunda 40 milyon dolar ödül olan bir oyunda oynamak için teklif alırlar. Elbette bu 40 milyon karşılıklı oyununda bir riski olacaktır o riskte ölüm riskidir.
Hiçbir çıkış yolu bulunmayan 456 oyuncu, hayatta kalabilmek , bir sonraki etaba geçebilmek ve 40 milyon doları elde edebilmek için her şeyi yaparlar. Bu süreçte tehlikenin boyutu da giderek artar.
2) Squid Game dizisinin oyuncu kadrosu ve oynadığı karakterler nelerdir ?
Lee Jung-jae – Seong Gi-hun (No. 456)
Park Hae-soo – Cho Sang-woo (No. 218)
Yeong-su Oh – Oh Il-nam (No. 001)
HoYeon Jung – Kang Sae-byeok (No. 067)
Heo Sung-tae – Jang Deok-su (No. 101)
Anupam Tripathi – Abdul Ali (No. 199)
Kim Joo-ryoung – Han Mi-nyeo (No. 212)
Yoo Sung-joo – Byeong-gi (No. 111)
Lee Yoo-mi – Ji-yeong (No. 240)
Kim Si-hyun (No. 244)
Ve daha fazlası var tabiki
3) Squid Game dizisinin senaryosu eskiye dayanıyor
Squid Game dizisinin senaryosu Hwang Dong-hyuk tarafından 2008 yılında yazılmaya başlanmış , 2009 yılında senaryo yazısı bitmiştir . Ancak kimse bu işe fazla sıcak bakmadığı için dizi 2019 yılında çekilmeye başlanmıştır .
4) Japon filmiyle olan benzerliği
Spuid Game dizisinde yer alan bazı sahneler , japon filmi olan “ As The Gods Will“ filmiyle benzerlik içerdiği ileri sürülüyor . As The Gods Willis filminin konusu ise bir grup lise öğrencilerinin hayatta kalabilmek için ölümcül oyunlar oynamasını konu ediniyor . Ancak Hwang dong hyuk iki yapım arasında herhangi bir benzerliğin olmadığını söylüyor .
5) Dizideki banka hesabı gerçek çıktı
Squid Game dizisinin bir bölümünde gösterilen banka hesabının yapımcılardan birine ait olduğunu ve bazı izleyicilerin bu hesaba para gönderdiğini açıklayan Hwang dong hyuk , yapımcılara konuştuğunu ve bu banka hesabını kapatma kararı aldıklarını açıkladı .
6) Dizideki numaraların gizemi
Dizdeki oyuncuların üzerindeki sayılarında üstünde büyük bir sır olduğu ortaya çıktı . Örneğin Gi-Hun’un numarası 456 , bazı kültürlerde dürüstlüğü ve bütünlüğü temsil ediyor. 001 numaralı yaşlı adam dikkat çeken karakterlerden biri . Bu yaşlı adamın üzerindeki sayı Korecede Oh Il-nam ‘Bir numaralı adam’ anlamına geliyor.
7) Dizideki numara da gerçek çıktı
Squid Game dizisinin bir sahnesinde çıkan telefon numaraları izleyicilerin dikkatini çekmiş durumda. Numarayı merak edip arayanlar gerçek bir kişiyle karşılaşıyor . Telefon sahibi günde 2000 den fazla aramayla karşılaştığını ve bu durumdan çok rahatsız olduğunu dile getirdi ve Netflix e şikayet talebinde bulundu , Netflix ise çözüm olarak telefon numarasını değiştirmesini tavsiye etti .
8) Dizideki oyunlar duvarlara çizilmiş
Squid Game Dizisinde hangi oyunun oynanacağı aslında duvarlarda çizimle anlatılmış. Bu çizimler o kadar basit ki bir çocuğun elinden çıkmış gibi görünüyor .
9) Dizideki her şey aslında gerçek
Squid Game dizisinde bilgisayar efektlerinden çok az yararlanıldı. Örneğin ilk oyundaki alanda insanlar bilgisayarla çoğaltılmadı. Toplam 456 gerçek kişi oynadı.Dizideki dev bebek de gerçek. Hatta Güney Kore’de bir AVM’nin girişinde sergileniyor
Kir, bakteri, mantar ve mikroplar göbek deliğinizin içine hapsolabilir ve çoğalmaya başlayarak enfeksiyona neden olabilir.
Göbek deliği iltihabı yaşıyorsanız, ondan sızan beyaz, sarı, kahverengi veya kanlı akıntı fark edebilirsiniz. Bu akıntının hoş olmayan bir kokusu da olabilir.
Nedenleri
Ne zaman bir doktora görünmeli
Teşhis
Tedavi
Önleme
İşte göbek deliği iltihabının birkaç nedeni ve bunların nasıl tedavi edileceğine dair tavsiyeler.
Göbek deliği iltihabının nedenleri
Göbek deliği ailtihabının nedenleri şunlardır:
enfeksiyonlar
ameliyat
kistler
Bakteriyel enfeksiyon
2012 tarihli bir araştırmaya göre, ortalama bir göbek deliği 67 tip bakteriye ev sahipliği yapar. Her banyo yapışınızda bölgeyi iyi temizlemezseniz, bu bakteriler enfeksiyona neden olabilir. Ayrıca göbek deliği piercingleri de buna sebep olabilir.
Bakteriyel enfeksiyonlar , sarı veya yeşil olabilen kötü kokulu bir akıntıya neden olur. Ayrıca göbek deliğinizin çevresinde şişlik , ağrı ve kabuklanma oluşabilir.
Mantar enfeksiyonu
Genellikle vücudun nemli, karanlık bölgelerinde büyüyen bir maya türü olan kandida, kandidiyaz adı verilen bir maya enfeksiyonuna neden olur . Kasık bölgeniz ve kollarınızın altı gibi deri kıvrımları arasında meydana gelebilir.
Bu Maya, özellikle temiz ve kuru tutmazsanız, göbek deliğinizde de yer alabilir.
Göbek deliğinizdeki kandidiyaz, göbek deliğinizde kırmızı, kaşıntılı bir kızarıklığa neden olur ve ayrıca kalın, beyaz bir akıntıya neden olabilir.
Göbek Deliği Ameliyat
Yakın zamanda fıtık gibi karın ameliyatı geçirdiyseniz , göbek deliğinizden irin aktığını fark edebilirsiniz.
Bu olursa doktorunuzu arayın. Tedavi edilmesi gereken bir enfeksiyonun işareti olabilir.
Urakus kisti nedir
Annenizin rahminde gelişirken mesaneniz, uraküs adı verilen küçük bir tüp ile göbek kordonuna bağlıydı. Vücudunuzdaki idrar bu şekilde boşaltılır.
Genellikle uraküs doğumdan önce kapanır, ancak bazen düzgün kapanmaz.
Urakusta kist adı verilen sıvı dolu bir büyüme oluşabilir ve kist enfekte olabilir. Bu enfeksiyonun bir semptomu, göbek deliğinizden sızan bulanık veya kanlı sıvıdır.
Urakal kistlerinin diğer semptomları şunları içerir:
karın ağrısı
ateş
karnınızda bir yumru
idrar yaparken ağrı
Epidermoid kist
Bir epidermoid kist göbek deliğinin yanı sıra vücudun diğer kısımlarında oluşabilir . Epidermoid kistler, ciltte bulunan en yaygın kist türüdür.
Kist duvarları, deri yüzeyine veya bir kıl folikülünün üst kısmına benzer . Kist boşluğu, normalde tırnaklarda, saçta ve deride bulunan bir protein türü olan keratin ile doldurulur.
Epidermoid kistler bazen yanlışlıkla sebasöz kistler olarak adlandırılır . Ancak epidermoid kistler yağ bezlerini içermediğinden bu kullanım yanlıştır .
Kistin merkezinde siyah nokta olabilir . Kist enfekte olursa, ondan kalın, sarı ve kötü kokulu bir akıntı akacaktır. Kist ayrıca kırmızı ve şişmiş olabilir.
Ne zaman bir doktora görünmeli
Akıntınız varsa doktorunuza görünün. Özellikle yakın zamanda ameliyat olduysanız , enfeksiyon belirtisi olabilir .
Bir enfeksiyonun diğer semptomları şunları içerir: ateş kırmızılık karnınızdaki hassasiyet idrar yaparken ağrı
Terazi burcu kadını balık etlidir ve vücudu yay gibi kavislidir. Teni pembemsi beyaz, yüzü yuvarlaktır. Alınları ve gözleri güzeldir. Çok güzel bakışları vardır. Gözleri berraktır. Kalçaları geniş ve çekicidir. Terazi burcu kadınının Yürüyüşü endamlıdır. Cinselliğe düşkündür. Eğlenceyi ve sefayı sever. Çok parası olsun ister ama olduğu zamanda müsrif olur. Sözleri ve yüzü hoştur.. Uğursuz bir saatte doğmuşlarsa bazıları yalancı olurlar ama bu kesin bir bilgi değildir.
Terazi Burcu Kadını Genel Özellikleri
Terazi burcu kadını aşkta çok kuvvetli sever. Ayrıca partneri tarafından da çok sevilir. İş hayatında çok zekidir, planlı çalışır. Sağlığı pek bozulmaz, fakat terazi burcu kadını sindirim sistemi rahatsızlıklarına karşı dikkatli olmalıdır.
24 eylül ile 3 ekim tarihleri arasında doğan terazi burcu kadını, kırmızımsı beyaz tenlidir. Yüzü güzeldir ve vücudu kalındır. Baygın ve tatlı bakışları vardır.
Bu tarihler arasında doğan terazi burcu kadını, şeref ve haysiyetini korur ve herkes tarafından hürmet görür .İnsanlar tarafından sevilir. Bu vasfın kadını Sevişmeye çok düşkün değildir ,şehveti azdır fakat partnerinin isteklerine uyar. Hemen yatağa giren burçların başında gelir, yeter ki sizden hoşlansın. Dürüst, ümit dolu ve cömerttir.
Bu tarihler arasında doğan bazı terazi burcu kadınları gönül çelen, ayartıcı, cilveli olurlar. Mala ve servete düşkündürler. Zarif ve endamlı olup erkeklerin malını yemeyi severler. Vücutlarında bir ya da bir kaç ben olma olasılığı yüksektir. Göbek altlarında ve göğüslerinde bir ben ya da başka bir alamet bulunur. Yaşlansalar bile hep genç gibi görünmek isterler. Çok güzel giyinirler. Mavi yeşil ve sarı elbiseler bu vasıfta doğan terazi kadınına çok yakışacaktır. Fakat bu renklerin açık renkli olanlarını tercih etmelidirler. 4 ile 13 ekim tarihleri arasında doğan terazi burcu kadını buğday tenli ya da esmerdir. Dudakları kalıncadır. Kaşları çatık, iri ve geniş göğüslü, orta boylu ve genellikle kiloludur.
Bu vasıfta doğan terazi burcu kadınının ruh durumları dalgalıdır. Eğlenceye düşkündürler.
Bu vasıfta doğan kadınlar ekşi gıdaları çok sever ve bu ekşi yeme sevdaları yüzünden bazen hastalanabilirler. Hemen karar vermeyi sevmez, temkinli ve akıllıdır. Yaşlandıkça hali daha iyiye gider. Akik taşlı bir yüzük takması iyi olur.
14 ile 23 ekim tarihleri arasında doğan terazi burcu kadını kusurlu görünmeyecek kadar hafif şaşı gözlü(şehla)olabilir. Zarif vücutlu ve ince dudaklıdır. Vücudunda mutlaka bir ben bulunur. Bu vasfın kadınları Sekse düşkün, şehvetli ve tahrikçi olabilir. Rahat tavırları yüzünden dedikoduya maruz kalmaları muhtemeldir. Fakat bu bilgiler kesin değildir.
Bu vasıfta doğan terazi burcu kadını sır saklamayı bilmez ve herkese sırrını açar. Düşman ve dost konusunda çoğu zaman yanılır. Çok iyi bir arkadaştır fakat tenkit etmeyi sever. İş ve Ticaret hayatı iyidir. Planlı çalışır.
Terazi Burcu Kadını Aşk Hayatı Ve Evlilik
Terazi burcu kadını aşk hayatında mutlu olmak isterse sarıya yakın beyaz tenli erkekleri seçmelidir. Bu burcun kadınları ya bir koca ile bir ömür yaşar ya da 5 kereye kadar evlenir. Ayrıca kıskançtır ve kocasını çok sever. Talipleri her zaman bulunur bu konuda şansı yaverdir. Terazi burcu kadını Başak boğa ve oğlak burçlarıyla iyi anlaşabilir.
Eğer uğursuz bir saatte doğmuşlarsa cimri, merhametsiz ve hileci olabilirler. Ayrıca çok dağınıktırlar.
Terazi Burcu Kadını Genel Bakış
Terazi burcu kadını vatanından ayrılıp uzak bir yere gidebilir fakat sağ salim tekrar geri döner. Dost ve arkadaşı çoktur ve herkes tarafından sevilip sayılır. Mevki sahibi kişilerden yana bahtı açıktır. Özellikle yüksek mevki sahibi birinden çok destek görür ve bu sebeple kıskanılır. Terazi burcu kadını fiziksel olarak çekicidir.
Esmer tenli kadınlarla pek münasebette bulunmaması onun menfaatinedir. Kadınlar tarafından kıskanılma ihtimali yüksektir. Özellikle esmer, kısa boylu ve yüzünde bir işaret bulan kadından sakınması iyi olur.
Akrep burcu erkeği buğday tenli, mavi gözlü, sarı saçlı bazen de siyah saçlıdır. Vücut hatları ve yüzü yuvarlaktır. Ağzı büyük ve orta boyludur. Tabiatı gereği hırçındır. İradeli ve sabırlıdır. Hayata karşı dört silahşör. Tahammülü kuvvetlidir. Er ya da geç başarıyı yakalar.
Akrep burcu erkeği zor karar verir, fakat başladığı işi bitirir. Azimli ve sebatkardır. Başaramayacağı iş yoktur. Fikir adamıdır her zaman kendi fikirlerini ön planda tutmak ister. Ayrıca çok hiddetlidir. Öfkesi çetindir. Sinirlendiği zaman Onu teskin etmek oldukça zordur.
Haksızlık karşısında isyan eder. Akrep burcu erkeği kurnaz, saldırgan ve kavgacıdır. Sevgisi kuvvetli ve devamlıdır, ihanet edeni affetmez.
Bu burçta doğan akrep burcu erkeği kadınlar tarafından çok düşmanlık görür. Sinir hastalığı ya da cinsel organ hastalığına yakalanma ihtimali vardır.
24 ekim ile 2 kasım tarihleri arasında doğan akrep burcu erkeği ince kaşlı, mavi gözlü, kırmızı dudaklı ve yuvarlak çehrelidir.
Bu tarihler arasında doğan akrep erkeği eğer kötü bir saatte doğmuşsa hilekar, kavgacı ve dili akrep gibi zehirlidir. Konuşmalarıyla ortalığı karıştırır. Cinsel organında ve karnında bir ben ya da başka bir alamet vardır. Çoğunlukla Alkoliktir.
Cinselliğe çok düşkün olduğu için kadınlardan zarar görme ihtimali vardır. Bu vasıfta doğan akrep burcu erkeği hayatta çok yükseklere çıkabilir fakat çok alçaklara da inebilir. Bu sebeple zaaflarına yenik düşmeme gayretinde olması onun menfaatinedir.
Bu tarihler arasında doğan akrep burcu erkeği insanları tenkit eder ve eleştirir. Fakat kendisini tenkit edenlere karşı hiddetlenir. Ayrıca musibetlere karşı son derece sabırlıdır.
3 ile 13 kasım tarihleri arasında doğan akrep burcu erkeği sarımtırak beyaz tenlidir. Boyu kısa olup mavi gözleri vardır, fakat duruma göre bazen farklılık gösterebilir. Omuzları kalkık ve göğüsleri dardır. Bu tarihler arasında doğan akrep burcu erkeği şehvetlidir.
Kadınlarla ilişki kurmayı çok sever. Ayrıca içkiye meyillidir. Eğlenceyi zevk ve sefayı sever. Ayrıca çok düşman edinir. Azimli Bir düşmanı onu öldürmek isteyebilir. Bu sebeple düşmanlıkta ileri gitmemesi onun menfaatinedir. Bu tarihlerde doğan akrep burcu erkeği maddecidir. Maneviyata yönelemez. Ayrıca çok şüphecidir. Cinsel organ hastalığına yakalanma ihtimalleri kuvvetlidir. Bu sebeple dikkatli olmaları gerekir.
14 ile 22 kasım tarihleri arasında doğan akrep burcu erkeği de diğer vasıflar gibi kadınlara düşkünlüğüyle bilinir. Herkesle arkadaş olur. Bazen zengin bazen yoksuldur. Yaşı ilerledikçe durumu iyileşir. Bu vasıfta doğan akrep burcu erkeği hiddetini ve hislerini kontrol altına almayı öğrenmelidir. Özellikle kadınlardan gizli düşmanlar edinebilir.
Akrep Burcu Erkeği Genel Bakış
Akrep burcu erkeği para kazanmayı iyi bilir fakat kazandığı parayı çok gereksiz işlere harcar. Eğlence ve sefaya düşkündür. Para Biriktirmeyi bilmez yatırım yapmaz. Bu sebeple bazen sıkıntı çeker fakat kendini toparlamayı da bilir. Bazen zengin bazen yoksuldur.
Akrep burcu erkeği ilk eşinden boşanır ve ikinci eşiyle bir ömür yaşar. Göğsünde bir ben bulunan kadına denk gelirse bu kadın onu mutlu eder. Genç kadınlar tarafından çok rağbet görür, bu da onun işine gelir. Akrep burcu erkeği Kararlarında sebatkardır. Asla kararından dönmez ve sonuna kadar götürür.
Sanat ve ticarete atılırsa başarı oranı yüksektir. Bazıları ise şöhret sahibi olurlar. Bir çok düşmanı vardır. En büyük düşmanı ise yüzünde ve ayağında bir yanık izi ya da yara bulunan esmer bir erkektir. Böyle biri ile karşılaşırsa hızla uzaklaşması kendi menfaatinedir. Dost eş ve ortak olarak balık, yengeç, akrep gibi su tabiatlı olanlar ile münasebet kurmalıdır. Koç, ikizler, aslan, yay gibi tabiatı ateş olanlardan sakınmalıdır.
İkizler Burcu Erkeği Genel Özellikleri Oğlak, Kova, Balık, Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay burç yorumları...
İkizler Burcu Erkeği Fiziksel Özellikleri
İkizler burcu erkeği fiziksel olarak uzun boylu ve genelde sarışın veya beyaz tenlidir. Başında bir ben ve yüzünde de bir alamet ya da çil vardır. Tabiatı gereği hile yapmaya müsaittir. Kendini çok beğenir. Dost ve arkadaşlar çoktur, aynı zamanda çocukları da çok sever. Kuvvetli ve dairesel vücut yapısı vardır.
İkizler burcu erkeği genel özellikleri
İkizler burcu erkeği belli bir iş üzere sebat etmez. Ancak devlet işlerinde ticaret ve sanatta şansı yaverdir. Yüksek dereceli kişilerle dostluk kurabilir. Sanatçı bir ruhu vardır.
Bu burcun erkeği değişkendir. Anlayışlıdır ve hayal gücü kuvvetlidir. Pratik zekalıdır. Uçarı mizaçlıdır. mesuliyet almaktan çekinir. Son derece zeki ve meraklıdır. Hafızası kuvvetlidir. Çok hareketli bir mizacı vardır. 22 mayıs ile 31 mayıs tarihleri arasında doğan ikizler burcu erkeği sarımtırak beyaz tenli ve güzel yüzlüdür. Boyu uzundur. Kaşları ve yüzü güzeldir. Hazır cevaptır. Beladan ve kötülükten kaçınır. Son derece yardımseverdir, yoksullara yardım etmeyi sever.
İleri yaşlarında niyet ederse hacca da gidebilir. Mükemmel bir hafızası olduğu için her işinde başarıyı yakalayabilir. Bu burcun erkeği evlilikte uysaldır.
1 ile 9 haziran tarihleri arasında doğan ikizler burcu erkeği kızıl ya da sarımtırak esmer tenlidir. Kaşları ince ve orta boyludur. Çabuk kızar ve hiddetlenir. Bu vasıfta doğan ikizler burcu erkeği eğer uğursuz bir saatte doğmuşsa merhametsiz olur. Kan dökmeye müsaittir. Kimseyi dinlemez ve bildiğinden şaşmaz. Aynı zamanda zevkine düşkündür. Eğer uğurlu bir saatte doğmuşsa başarılı bir devlet adamı ya da yargıç olabilir.
Yüzünde ve göğsünde bir alamet bulunur. Ayrıca gözleri şehladır. Bu vasıfta doğan ikizler burcu erkeği trafik kazası geçirebilir ya da yüksek bir yerden düşebilir. Bu tarihler arasında doğan ikizler burcu erkeği çalışmayı sevse de işin sonunu getiremez. Onun işini bitirmek bir başkasına düşer.Sinir hastası olabilir.
10 ile 21 haziran tarihleri arasında doğan ikizler burcu erkeği sarımtırak beyaz tenlidir. Saçları seyrek olup yuvarlak çehreli ve orta boyludur. Göğsü geniştir. Bu tarihler arasında doğanlar dostları ve akrabaları tarafından kıskanılır. Karları ve kazançları çoktur. En yakınındaki kişilerin ona hile yapmasından korkulur. Ama hepsine galip gelir. İleri yaşlarında kar ve kazancı daha da artar.
İkizler burcu erkeğinin içi de dışı da birdir. Sırrını herkese açsa da akıbeti iyidir. Yaşı ilerledikçe durumu daha da güzelleşir. Sonu selamettir. Sinir ve romatizmaya müsaittir.
İkizler burcu erkeği Aşk
İkizler burcu erkeği aşk hayatında son derece sadıktır. Ancak sadık olması için önce aşık olması gerekmektedir. Aşık değilse daldan dala konmayı ve farklı izdivaçları bir arada yürütmeyi sever. Dost arkadaş ve eş olarak ikizler ve terazi gibi.. tabiatı ateş olanlar onun için uygundur. Oğlak boğa ve başak gibi tabiatı toprak olanlardan sakınmalıdır.
Yay Burcu Erkekler Genel Özellikleri, Aşk, Cinsellik, İş Hayatı, Para.
23 Kasım ile 22 aralık tarihleri arasında Doğan erkeklerin burcu Yay Yıldızı müşteri tabiatı ateştir. Bu burçta Doğan erkekler sıhhatli gösterişli Kanlı canlı ve etkili olurlar. Yay burcu erkeklerinin yüzleri yuvarlak gövdeleri ve göğüsleri iri, kafatasları güzeldir.
Yay Burcu Erkeği Özellikleri
Yay burcu erkeklerinin gözleri canlı burunları orta büyüklüktedir. Kapalı fakat büyükçe bir ağızları vardır. Şakak kemikleri çıkıktır.
Dudakları koyu kırmızı, çeneleri Çukurlu ve yuvarlak olup, ağır ve sevimli bir sesleri ,geniş ve cüsseli omuzları, açık kestane renginde ve erken dökülmeye müsait saçları vardır. Yay burcu erkekleri zevke düşkündürler, endişe ve kader nedir bilmezler. Güler yüzlü ve Konuşkandırlar. Yay burcu erkekleri tertipli olup Emre etmeyi severler. Amir olmak isterler munis ve İyilik sever kişilikleri vardır.
Yay burcu erkekleri temiz kalpli ve zekidir. Hür olmayı severler. yay burcu erkekleri her şeyin iyi ve kötü taraflarını görebilir. Kanun usul ve prensiplere ziyadesiyle itaat ederler. Yay burcu erkeklerinin aşkları devamlıdır, zariftirler ve kibarlığa çok önem verirler. Yay burcu erkekleri oldukça kıskançtır. Ama bu tabiatları tek tehlikeli değildir.
Midelerine düşkündürler. ay burcunda doğan erkekler kalça ve bacak hastalıklarına müsaittirler. Yay burcunda doğan erkekler için üç ayrı vasıf vardır.
23 kasım ile 2 aralık tarihleri arasında doğan yay burcu erkekleri 1. vasıftadır. Bu vasıfta doğan erkekler esmer tenli, seyrek siyah saç ve sakalı, yuvarlak yüzlü, orta boylu ve geniş göğüslü olurlar.
Tedbirinde isabetli ,akıllı, otoriter ve idareci olurlar. Yay burcu erkeklerinin bu vasfında doğanların yüz, göz ve ayaklarında bir Alamet bulunur.
Eğer doğdukları saat Uğurlu bir saatte denk gelmişse Alim ,hakim ,devlet adamı veya buna benzer bir meslek sahibi olurlar. Eğer uğursuz bir saatte doğmuşlar ise, esnaf ya da işçi olurlar.
Bu vasıfta doğan yay burcu erkekleri birçok felaketle karşılaşırlar, hatta bir keresinde öldürülme tehlikesi ile Yüz yüze gelebilirler.
Yay burcu erkeklerinin Endamları güzeldir ve güzel yüzlü oldukları için ahbap ve dostları arasında Muteber kişilerdir. Ellerinden alınan her şey ne olursa olsun onu türlü zorluklarla tekrar geri almayı başarırlar.
Bu vasıfta doğan yay burcu erkekleri konuşmayı severler fakat dinlemeyi pek sevmezler. İkiyüzlülüğü ve ikiyüzlüleri sevmezler. Yay erkekleri Aşk konusunda hissi değillerdir. Bunun için kendilerini anlayan bir kadınla evlenecek olurlarsa Mesut olurlar.
Yay burcu erkekleri son derece Titizdir. Düşünmeyi de severler. Bu vasıfta doğan yay burcu erkeklerinin Sinirlerine dikkat etmeleri iyi olur.
Ayrıca kalça ve bacak kısımları hastalanmaya Müsaittir. Az yemek yemeleri gerekir. Bu Vasıfta Doğan yay burcu erkekleri hakim, alim, devlet adamı veya esnaf olabilirler. Siyah veya mavi renkli elbiseler giyip elmas ve Yakut taşlı yüzük takarlarsa daha çekici olurlar.
Yay burcu erkekleri düşmanlara karşı dikkatli olmalıdır. Çünkü tehlike her zaman yanlarındadır.
Yay Burcu Erkeği İkinci Vasıf
3 ile 12 aralık tarihleri arasında doğan yay burcu erkeği bu vasıfta dır. Bu vasıfta doğan yay burcu erkekleri, beyaz tenli ,güzel yüzlü, geniş göğüslü, büyükçe başlı, düzgün ve güzel kaşlı, ortadan biraz uzun boylu olurlar. Yüzlerinde bir alamet veya siyah bir ben vardır.
Bu vasıfta doğan yay burcu erkekleri yer değiştirmeyi ve seyahat etmeyi severler. inatçı olup tembelliğe meyillidirler. Çok uyur ve çok unuturlar, bir halde Sebat etmezler. Bu vasıfta doğan yay burcu erkekleri hür yaşamak isterler. Birçok dost ve arkadaş sahibi olurlar.
Bir işte de devamlı çalışmayı sevmezler. Bu vasıfta doğan yay erkeklerinin sabırlı olmayı öğrenmeleri gerekmektedir. Ayrıca sinir hastası olmaya müsaittirler.
Yay burcu erkeklerinin seçtikleri meslekte başarılı olma kabiliyetleri vardır ancak azimli olmayı öğrenmeleri gerekmektedir.
Yay burcu Erkeği Üçüncü Vasıf
13 Aralık ile 22 aralık tarihleri arasında doğan yay burcu erkekleri 3. vasıftadır. Bu vasıfta doğan yay erkekleri sarı veya esmer tenli, kuvvetli, iri pazulu ve orta boylu olurlar. Sebatkar ,temkinli ,vakarlı ve izzeti nefis sahibidirler. Yüzlerinde bir eser ve başlarında bir alamet vardır.
Dostlarından çok felaket görürler. Çok kazanırlar ve miras yerler fakat ellerinde bir şey kalmaz. Şansları açıktır. Bu vasıfta Doğan yay burcu erkekleri disiplinidir. Kendilerine hakim oldukları cihetle herkes tarafından sevilirler.
Açık sözlüdürler. Eşlerine sadık olurlar. Bu vasıfta doğan yay burcu erkeklerinin sinirleri sağlamdır, ancak kalça ve bacak hastalıklarına karşı müsaittirler. Bu vasıfta doğan yay burcu erkekleri ,iyi bir yazar, bankacı idareci ve organizatör olabilirler. Ayrıca buna benzer mesleklerde başarılı olurlar.
Yay burcu Erkekleri her yaptıkları işte Hayır görürler. Kalpleri temizdir. Bunun için tanıyıp bilmedikleri kişilere de iyilik ederler. yaşları ilerledikçe mertebeleri yükselir ve daha çok iyilik yapmaya yönelirler .
Hangi balık hangi mevsimde tutulur, Hangi balık hangi mevsimde avlanır, Bu mevsimin favori balıkları nedir? Bu mevsimde en lezzetli balık hangisidir?
Hangi balık hangi mevsimde bol bulunur? Bu mevsimde hangi balıkları yiyelim? Hangi mevsimde hangi balık yenir? Balık mevsimleri nelerdir. Hangi balık hangi mevsimde çıkar.
Ocak Ayı Mevsim Balıkları-Hangi Balık Hangi Mevsimde Tutulur
Kefal ve Hamsi , Uskumru, Lüfer, Palamut, İstavrit , Çinekop, Kofana ve Mezgit, Tekir ve Kırlangıç tavsiye edilir.
BARBUN
ÇİPURA
HAMSİ
İSKORPİT
KARAGÖZ
KEFAL
KIRLANGIÇ
LEVREK
LÜFER
MERCAN
MIRMIR
ORFOZ
PALAMUT
TRANÇA
USKUMRU
ZARGANA
FANGRİ
KUPES
KALKAN
TORİK
MEZGİT
KIRLANGIÇ
Şubat Ayı Mevsim Balıkları
Kalkan mevsimi başlangıcı, Tekir, Gümüşbalığı ve Kefal tavsiye edilir.
AKYA
BARBUN
ÇİPURA
HAMSİ
İSKORPİT
KARAGÖZ
KEFAL
KIRLANGIÇ
LEVREK
LÜFER
MERCAN
MIRMIR
ORFOZ
PALAMUT
SARIKUYRUK
SARPA
SİNARİT
KUPES
TRANÇA
USKUMRU
ZARGANA
TEKİR
Mart Ayı Mevsim Balıkları-Hangi Balık Hangi Mevsimde Tutulur
Kefal, levrek ,kalkan, Tekir, Gümüşbalığı ,Lüfer ve Palamut
AKYA
BARBUN
ÇİPURA
HAMSİ
İSKORPİT
ISPAROZ
KARAGÖZ
KEFAL
KIRLANGIÇ
LEVREK
LÜFER
MERCAN
MIRMIR
ORFOZ
ORKİNOS
PALAMUT
SARIKUYRUK
SARPA
SİNARİT
TEKİR
TRANÇA
USKUMRU
Nisan Ayı Mevsim Balıkları-Hangi Balık Hangi Mevsimde Tutulur
Kalkan Mercan, Levrek, Kırlangıç
AKYA
BARBUN
ÇİPURA
İSKORPİT
ISPAROZ
KARAGÖZ
KEFAL
KIRLANGIÇ
LEVREK
LÜFER
MERCAN
MEZGİT
MIRMIR
ORFOZ
ORKİNOS
SARDALYA
SARIKUYRUK
SARPA
SİNARİT
TEKİR
TORİK
FANGRİ
DİL
KALKAN
Mayıs Ayı Mevsim Balıkları-Hangi Balık Hangi Mevsimde Tutulur
Levrek, Barbunya, Dil balığı, Tekir, Kılıç ve İskorpit tavsiye edilir
AKYA
BARBUN
ÇİPURA
İSKORPİT
ISPAROZ
KARAGÖZ
KEFAL
LEVREK
MERCAN
MEZGİT
MIRMIR
MÜREN
ORFOZ
ORKİNOS
SARDALYA
SARIKUYRUK
SARPA
SİNARİT
TEKİR
TORİK
FANGRİ
KUPES
KALKAN
Haziran Ayı Mevsim Balıkları-Hangi Balık Hangi Mevsimde Tutulur
Tekir, Barbunya, Mercan, Levrek ve Eşkina (Dip balıkları). Tavsiye edilir.
AKYA
BARBUN
ÇİPURA
ISPAROZ
KARAGÖZ
KEFAL
LEVREK
MERCAN
MEZGİT
MIRMIR
MÜREN
ORFOZ
ORKİNOS
SARDALYA
SARIKUYRUK
SARPA
SİNARİT
TEKİR
TORİK
FANGRİ
KUPES
Temmuz Ayı Mevsim Balıkları-Hangi Balık Hangi Mevsimde Tutulur
Sardalya mevsimi. İstavrit, Uskumru, Tekir ve Barbunya Tavsiye edilir.
AKYA
BARBUN
ÇİPURA
GÜMÜŞ
ISPAROZ
KARAGÖZ
KEFAL
KILIÇ
LEVREK
MERCAN
MIRMIR
MEZGİT
MÜREN
ORFOZ
ORKİNOS
SARDALYA
SARIKUYRUK
SARPA
SİNARİT
TEKİR
TORİK
KUPES
Ağustos Ayı Mevsim Balıkları-Hangi Balık Hangi Mevsimde Tutulur
Çingene palamudu mevsimi ve Sardalya yağlanmıştır. Kılıç ve İzmarit Tavsiye edilir.
AKYA
BARBUN
ÇİPURA
GÜMÜŞ
ISPAROZ
KARAGÖZ
KEFAL
KILIÇ
LEVREK
MERCAN
MIRMIR
MÜREN
PALAMUT
ORFOZ
SARDALYA
SARIKUYRUK
SARPA
SİNARİT
TEKİR
TRANÇA
KUPES
Eylül Ayı Mevsim Balıkları-Hangi Balık Hangi Mevsimde Tutulur
Sardalya, Kılıç ,Palamut. İstavrit ve kırlangıç Tavsiye edilir.
AKYA
BARBUN
ÇİPURA
GÜMÜŞ
ISPAROZ
KARAGÖZ
KEFAL
KILIÇ
KIRLANGIÇ
LEVREK
LÜFER
MERCAN
MIRMIR
MÜREN
ORFOZ
ORKİNOS
SARIKUYRUK
SARPA
SİNARİT
TEKİR
TRANÇA
FANGRİ
Ekim Ayı Mevsim Balıkları
Balığın denizlerde bollaşmaya başladığı zaman. Lüfer,istavrit yağlanmıştır. Palamut,Tekir, Barbunya, Kılıç, Levrek, Mercan, Sardunya, Eşkina, Torik ve İzmarit. Bereketli aylar. Tavsiye edilir.
AKYA
BARBUN
ÇİPURA
İSKORPİT
ISPAROZ
KEFAL
KARAGÖZ
KIRLANGIÇ
LEVREK
LÜFER
MERCAN
MIRMIR
MÜREN
ORFOZ
ORKİNOS
SARIKUYRUK
SARPA
SİNARİT
TEKİR
TRANÇA
ZARGANA
FANGRİ
Kasım Ayı Mevsim Balıkları
Pisinin ve Uskumrunun en iyi zamanı,Torik.Ekim ve Kasım bereketlidir Tavsiye edilir.
ÇİPURA
BARBUN
İSKORPİT
KARAGÖZ
KEFAL
KIRLANGIÇ
LEVREK
LÜFER
MERCAN
MIRMIR
ORFOZ
SİNARİT
TEKİR
TRANÇA
ZARGANA
FANGRİ
KUPES
Aralık Ayı Mevsim Balıkları
Uskumru, Lüfer, Palamut ,Torik, Hamsi ve Tekir bol bol bulunur Tavsiye edilir.
1856 Hırvatistan doğumlu Nikola Tesla, elektirik akımının duayeni olarak dünyaya ün salmış çok ünlü ve çok zeki bir mucittir. Genç yaşından itibaren okumayı sevmiş, hatta yeni bilgiler öğrenmek için çeşitli diller öğrenmiş ve bu dillerdeki kitapları da okuyarak kendini tam anlamıyla geliştirdi..
Nikola Tesla'nın tam olarak 7 ana dili vardı.Çekçe, Macarca, Sırpça, Almanca, İtalyanca, fransızca ve İngilizce dilleri onun ana dilleriydi. Bu dillerin çoğunu üniversite yıllarında öğrenmişti.
Nikola Tesla'nın macerası Budapeşte'de bir santral ofisinde elektrik şefi olmasıyla başladı. o sıralarda elektrik her yere ulaştırılamadığından Nikola Tesla bu işe kafayı taktı ve aklında canlandırdığı "alternatif elelektrik akımı" projesi için kolları sıvadı. Gece gündüz bu konu üzerinde çalışıyor,neredeyse hiç uyumuyordu. En büyük amacı elektriği tüm dünyaya yaymaktı. Dönen manyetik alan fikri aklına geldiyse de, Ampulün bile henüz keşfedilmediği o zamanlarda, Büyük mucit Nikola Tesla'yı kimse önemsememiş, hiç kimse destek olmamıştı.
Nihayet Edison'un fark ettiği Nikola Tesla, Edison'un yanında elektrik mühendisi olarak işe alındı. Nikola Teslan'ın müthiş Fikirlerini duyan Edison, bir anda Nikola Tesla'yı kendine bir rakip olarak görüp ona ağır bir iş verdi ve o işi yaparsa kendisine yüklü bir miktar para vereceğini vaat etti.
Tesla ,aylarca süren çalışmalarının ardından işi başarıyla tamamlamış fakat Edison sözünü tutmayarak parasını vermemiş ve üzerine bir de onunla dalga geçmiştir.
Projeleri için paraya ihtiyacı olan Tesla bu duruma çok kızmış ve hemen işten ayrılmıştır.
O saatten sonra Tesla ile Edison arasında rekabet başlamıştır.
Tesla, para biriktrip projelerini hayata geçirmek için bir çok basit işlerde çalışmıştır. Fakat bir gün şansı yaver gitmiş ve alternatif elektrik akım projesi için bir şirketten destek almıştır.
Aklındaki tüm projeleri hayata geçiren Tesla, daha fazla ileriye giderek günümüzde bile yapılamayan kablosuz elektriği icat etmiştir. Tahminen ,Atmosferin iyonosfer tabakasınının iletkenliğini kullanarak 40 km uzaktaki 200 adet ampulü kablosuz olarak yakmayı başarmıştır. Bunun yanı sıra bir elektrik motorunu 40 km uzaktan kablosuz bir şekilde çalıştırarak herkesi hayretler içerisinde bırakmıştır. Yani bu mucit elektriği istediği yere kablosuz olarak yönlendirebiliyordu. Günümüzdeki bilim adamları bile, Tesla'nın 118 yıl önce yaptığı bu başarıyı 3 metrelik bir alanda bile gerçekleştirememektedir.
Tesla bu işin sırrını asla vermemiştir. Sırlarıyla birlikte 86 yaşında yoksul ve yalnız bir şekilde ölüp gitmiştir.
Nikola Tesla'nın en son yaptığı icat, dünyada büyük depremlere ve şiddetli kasırgalara yol açabilecek çok tehlikeli bir projedir. Bu silah, gönderdiği çok güçlü frekanslarla Atmosferin iyonosfer tabakasında gerilimler ve titreşimler yapıp ısısını değiştirerek çok büyük felaketlere yol açabilecek bir projeydi.
Bu projenin ilk deneyini gerçekleştirdiği sırada bir mahallede deprem olmuş ve aşırı yüksek gerilimden ötürü evlerdeki eşyalar anlaşılmaz şekilde havalanmıştır.
Bu projenin dünyayı yok edebilecek kadar güçlü bir silaha dönüştürülebileceği günümüzde de bilinmektedir.
Nikola Tesla, uzak yerlerdeki cisimlere kozmik ışın dalgaları yollayarak bir tür titreşim yaratması ve bu titreşimle Binaların yıkılmasını ya da depremlerin meydana gelmesini sağlayabiliyordu.
Bu gün HAARP silahları son derece geliştirilmiştir ve dünyanın çeşitli yerlerinde" ilkim test cihazı" adı altında yasal olarak kullanılmaktadır.
Hatta bir tanesi, ülkemize" iklim test cihazı" adı altında yasal olarak getirilmiş ve o cihaz İSTANBUL BOĞAZINA girdikten 2 gün sonra iyonosfer tabakasındaki gerilim sonucu İstanbul'da büyük bir fırtına çıkmıştır.
İŞTE İSTANBUL'A GETİRİLEN SÖZDE "İKLİM TEST CİHAZI" (HAARP)
HAARP Silahının "Sözde iklim test cihazı" Gökyüzüne gönderdiği güçlü frekanslar sonucunda oluşan belirtiler.
HAARP SİLAHININ ÇALIŞMA MANTIĞI VE YASAL OLARAK KULLANILDIĞI ÜLKELER
Çalışma Mantığı: Atmosfer tabakalarından biri olan İyonosfer'in belirli kısımlarını ısıttığınızda ,bu onu gerçek anlamda yukarı iter ve bir boşluk sütunu gibi görünmesini sağlar. Daha sonra,alt atmosfer katmanları O boşluğu doldurmak için harekete geçer ve o bölgedeki basınç sistemlerini değiştirir. Böylece hava koşulları değişir. Sonuç olarak kasırgalar ve depremler oluşturulabilir. Bu şekilde iklimler değiştirilebilir.
Bazı yerlerde kuraklık ve kıtlık yaratılabilir. Bunun yanı sıra ,aynı frekansları yer altına göndererek fay hattı olmasa bile büyük depremler yaratılabilir.
Bu proje birleşik devletlerin kontrolündedir ve yasal olarak yapılmaktadır.
dünyanın 4 bir yanında HAARP tesisleri bulunmaktadır..
Alaska ,Rusya ,Porto Rico ve Rusya gibi..
Bu tesisler dünyanın çeşitli tesislerine radyo frekansları gönderip yayan bir tesis gibi görünseler de aslında öyle değildir..
Bu frekanslar bir fay hattına yönlendirilirse dehşet depremler yaratılabilir BU TESİSLER İŞ BİRLİĞİ YAPARAK DÜNYADA BÜYÜK FELAKETLERE YOL AÇABİLİRLER.
«Illuminati; dünyayı yöneten komite, binlerce yıl önce dünya dışından gelen sürüngen-Reptelian- bir ırk ve insanların üremesi sonucu ortaya çıkan melezlerden oluşur.» David Icke
Reptilianlar için,Dinosauroids,İzardmen, Draconialılar ve Saurialılar ve İslami adıyla Cin gibi ifadeler de kullanılmaktadır. Sürüngen insanımsılar, doğaüstü güçlere sahip ve zekaca çok gelişmiş sürüngen-insan karışımı varlıklardır.
Reptilianlar ve Anunaki Irkları Arasında Yapılan Savaş
Dünya Tarihi ve dünyada geçmişte yaşanan olaylar her zaman biz insanlar için merak konusu olmuştur.Dünyanın geçmişi sırlarla doludur. Bir de çok eski zamanlara bakıldığında gerçekten hayrete düşeceğimiz teorilerle karşılaşmaktayız.Aslında bu anlatılanların bir çoğu teoriden daha çok çok bilgiye dayanmaktadır.Ele geçirilen eski tabletlerde yazanlar bunu kanıtlar nitelikte. Bildiğiniz üzere çok eski kadim zamanlar hakkında anlatılan bilgiler ya mağara duvarlarına ya da Tabletlere yazılmış olan ve günümüze kadar ulaşmış eserlerdir.
Bazıları dil uzmanları tarafından okunabilmekte bazıları ise bilinmeyen ve yok olmuş bir dil olduğundan dolayı okunamamaktadır.Ancak okunamayan birçok tablet üzerinde dil bilimciler çalışmaya devam etmekte ve kaybolmuş unutulmuş olan bu dilleri çözmek için büyük çaba sarfetmekteler.
Hazırlamış olduğumuz bu makalede Samanyolu galaksimizdeki evimiz olan Güneş sistemimizin nasıl var olduğunu ve çok eski zamanlarda Güneş sistemimizde yaşanmış olan olayları sizlere aktaracağız.
Bugüne kadar okumuş ya da izlemiş olduğunuz kitap ve belgesellerden çok daha farklı bir anlatım tarzıyla sizlere aktarmaya çalışacağız.
Makaleye giriş yapmadan önce kısa bir bilgi vermek gerekirse bugün Bu makalede okuyacağınız bilgiler, medyumlar ve telepatlar tarafından uzaylı varlıklarla iletişim sonucu alınan bilgilerden ve Sümer tabletlerinde yazılanların karışımından oluşmaktadır .
Tarih Öncesi Güneş Sisteminin Durumu
Bildiğiniz üzere Güneş sistemimiz, Merkür, Venüs ,Dünya, Mars ,Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün olmak üzere 8 gezegen ve sonradan gezegen sınıfından çıkarılarak cüce gezegen sınıfına konulan Plüton dan oluşmaktadır.Ayrıca gezegenlerin uyduları ve astroid kuşağı da Güneş sistemimizde bulunmaktadır .
Peki günümüzden çok eski zamanlara yani dört milyar yıl öncesine uzanacak olursak Güneş sistemimiz ne şekildeydi ?
4 milyar yıl önce Güneş sistemimizde evimiz, Yuvamız, üzerinde yaşadığımız Dünyamız yoktu Peki Hangi gezegenler güneş sistemimizde bulunmaktaydı? 4 milyar yıl önce sistemimizde bulunan gezegenlere bakmadan hepinizin aklını kurcalayan bir soruya cevap vermek istiyorum. Tabii ki aklınızı kurcalayan sorusu olsa gerek...
"4 milyar yıl önce Güneş sistemimiz hakkında bu bilgiler nereden geliyor ve kim tarafından biliniyor ?"
Tabii ki anunakiler zamanında yazılmış olan Sümer tabletlerinden ve günümüzde yaşayan Dünya dışı varlıklarla irtibatta bulunan bilgi alan kişilerin anlattıklarından.
Dünya dışı varlıklar dan bilgi alan medyumların Sümer dilini bilmedikleri aşikârdır.Ancak bu kişiler tarafından anlatılanlar Sümer tabletleri ile karşılaştırıldığında örtüşüme ve benzerlikler göstermektedir.Bahsettiğim yollardan alınan bilgilere göre gezegenlerin bildiğiniz isimlerini ve bu gezegenlere Anonakilerin ne isimler verdiklerine Bir bakalım.
Merkür(Mummu) Venüs(Nahamu) Mars(Mahmu) Tiamat(Şu an güneş sistemimizde bulunmuyor 11 uydusu olduğu söyleniyor) Jüpiter(Kişhar) Satürn(Ansar) Uranus(Anu) Neptün(Ea) Nivrum?
Günümüzden 4 milyar yıl önce Güneş sistemimizde bulunan gezegenlerin bildiğimiz adları ve Anonakilerin bu gezegenlere vermiş olduğu adları saydık.Ancak dünyamızın olması gerektiği yerde "Tiamat" adında bir gezegen bulunmaktadır. .Tiamat 11 uydusu olan bir gezegen olarak Sümer tabletlerinde geçmektedir.Ayrıca Sümer tabletlerinde Satürn'ün gaga isimli bir uydusunun olduğu ancak bu uydunun zaman içerisinde satürnden uzaklaşarak kendi yörüngesini belirlediğinden bahsedilmektedir. .Günümüzde Bu Gaga uydusu bizim çok yakından tanıdığımız Plüton dur.
Güneş sistemimizde Ayrıca bir" Nibur" denen ve yörüngesi çok farklı olan bir gezegen daha bulunmaktadır.Güneş etrafındaki dönüşünü 3600 yılda bir tamamlamaktadır ancak Güneşin etrafındaki dönüşünü sürdürürken belli dönemlerde Güneş sisteminin içine girip tekrar çıkış yaparak uzaklaşmaktadır.
Bildiğiniz üzere nibiru gezegene Ayrıca "marduk" adı da verilmektedir ve nibiru gezegeni üzerinde Anunnakiler denen uzaylı yaşam formlarının olduğu ve Anunnakilerin Niburudan geldikleri eski Sümer tabletlerinde de yazılmaktadır. Niburu gezegenine neden marduk deniliyor diye soracak olursanız hemen açıklayayım.
Esasında Sümer dilinde bahsedilen Niburu ,Babil dilinde "Marduk" olarak bilinmektedir. Bunun nedeni de milattan önce 2200 yılında kendi içlerinde yaşamış oldukları bir savaşta Anunakilerden bir varlık olan Marduk'un zor kullanarak Niburu'nun kontrolünü ele geçirmesi ve Anun denen diğer bir varlıktan Niburu'yu almasından sonra gezegene kendi adını vermesinden kaynaklanmaktadır .
Sizlere vermiş olduğum bu bilgiler günümüzde arkeolojik kazılar sonucu bulunan Sümer tabletlerinin okuması sonucunda ortaya çıkmıştır. Şimdi isterseniz Sümer tabletlerinde Yazılanlara geçiş yapmadan önce, size sürüngen yani reptilian ve insan ırklarının Evrensel boyutta ne şekilde anlatıldıklarını aktaralım daha sonra Sümer tabletleri ne geçiş yapalım .
ilk öncelikle sürüngenlere bakacak olursak,
Sürüngenler Evrensel boyutta tüm varlıklar tarafından Reptoitler olarak bilinir. Orion takımyıldızının da bulunan AUN gezegeninde insanlardan çok daha önce yaratılmışlardır. insanlardan daha önce yaratıldıkları dan dolayı teknolojik olarak aşırı bir üstünlükleri bulunmaktadır. Hatta daha açık şekilde bahsetmek gerekirse insanlar yaratıldığında sürüngenler uzay gemileriyle galaksileri kolonileştirmekteydi.
Yılanlar, Ejderhalar ve kertenkeleler olarak bilinen bu sürüngenler, farklı boyda ve farklı renklerde olabilirler .
Yeşil kahverengi siyah ya da bu renklerin karışımı şeklinde gözükebilirler. Gözleri ise Kızıl yeşil ve kahve yeşil karışımıdır.Tenleri pullarla kaplıdır soğuk ve pürüzsüzdür.Ayrıca sürüngenler saf DNA lifine sahiptirler.Sürüngenlerin yaratıldığı ve ilk varlık oldukları gezegen Orion takımyıldızı içerisinde bulunan "Silkme Dragoni" yıldız sistemidir.Sürüngen ırk birçok Yıldız sistemini ve gezegeni koloneleştirmiştir .Ancak bu sürüngenlerin yaratılışında olan bir durumdur. Yani yaratılış mitlerinde istedikleri Galaxyi ele geçirme ve yıldızları kolonileştirme, orada yaşayan Irklar köleleştirme ya da yok Etme hakkına sahip olduklarına inanmaktadırlar.
Sahip oldukları bu mit yüzünden evrende büyük yıkımlar oluşmuş ve birçok varlık ölmüştür. Ayrıca yaratılışta sürüngenlerin karanlık tarafı ,insanların da aydınlık tarafı temsil etmek için yaratıldığına inanılmaktadır.Mitolojide adını sıkça duymuş olduğunuz sürüngen varlıklar ve Ejderhalar ve Repdoit denen ırkın soyundan gelmektedirler.
İkinci olarak insanlara bakacak olursak
insan ırkı ilk olarak Laryan takımyıldızında bulunan Vegan yıldız sistemindeki Aryon gezegeninde yaratılmışlardır .insanların yaratılış Miti yani amacı ,sürüngenlerinkinden çok daha farklıdır.
Sürüngenlerin amacı yok etmeye yönelikken, insanlarınki ise istedikleri gezegeni veya yıldızı kolonileştirebileceği,ancak başka ırklarla karşılaşırsa onları yok etmeden Barış yaparak uyum içersinde yaşamasıdır.insanlardır sürüngenler gibi saf DNA liflerine sahip bir ırktır .
Evrensel boyutta saf DNA lifine sahip olmak demek, başka bir ırkla melezleşmeden direk insan olarak yaratılmış demektir .Peki sürüngen ırk ve insan ırkı arasındaki mücadele Yani savaş nasıl başladı diyecek olursanız. insanlar sürüngenlerden çok daha sonra yaratıldıkları dan dolayı teknolojik olarak çok geri kalmış bir ırktır.Ancak zaman içersinde yavaş yavaş gelişir Aryon gezegeninden dışarıya yolculuk Edebilir hale geldiklerinde bu durum sürüngenlerin dikkatini çekmiştir. Sürüngenler bu durumu kendilerine bir tehdit olarak görmüşler ve insan ırkı gelişirse tüm Galaxy ele geçirebilir ve kendileri için yaşam yeri kalmayacağına düşünmüşlerdir.
Birlikte uyum içinde yaşayan sürüngenler ve insanlar için ayrım noktası İşte bu düşünce ile birlikte ortaya çıkmaya başlamıştır.ilk zamanlarda sürüngenler insanlar için çok büyük bir tehdit oluşturmadılar.Ancak her zamanki davranışları gereği sahip oldukları yeteneklerini kullanarak insanların içine sızdılar ve insanlar içerisinde ikilik çıkartmaya başladılar.
insanların birbirlerine düşman olmasını sağladılar ve bunları yaparken bir yandan da iyi görünmek adına kendi teknolojilerinden 1 bölümünü insanlarla paylaşıyorlardı.işte bu olaylar insanlığın bölünmesinde çok büyük bir rol oynamıştır. Bazı insanlar teknolojik açıdan gelişmek isterken bazı insanlarda ruhsal açıdan gelişmek istiyorlardı. Bu ayrımcılığın ardından insanlar arasında bir iç savaş başladı .Hatta bu savaş tüm insanların yok olmasını sağlayacak kadar ilerlemişti .Zaten günümüzde tarih kitaplarına bakıp Geçmişe göz atarsak yaşanan tüm savaşlarda sürüngen ırkın etkisi yani bu taktiği fazlasıyla görünmektedir. Öncelikle ikilik yaratıp, sonra yıkıma yol açmak için bir tarafı tutmak.
insanlar Aryon gezegeninde yapmış oldukları savaş sonrasında kendi kendilerini yok etmeye ramak kalmışken Galaktik Fedarasyon üyeleri,İnsanları bu gezegenden alarak "Sirius"Gezegeni ne yerleştirilmişlerdir.
Ama bu kez sürüngenlerin insan gelişim sürecine hiçbir şekilde karışmalarını da izin verilmemiştir . Bu plan gayet başarılı olmasına olmuştu ama ortaya yeni bir sorun çıkmıştı.Fiziksel varlık olarak yaşamak isteyen insanlar da enerjisel yani ruhsal varlık halinde yaşamak isteyen insanlar birbirleri ile anlaşmazlık halinde düştüler.İşte bu olay üzerine fiziksel varlık olarak yaşamak isteyen insanlar sürüngenlerin kontrolü altında bulunan "Aun "gezegenine geçtiler ve orada "Orion" insanları olarak yaşamlarına devam ettiler Diğer ruhsal yani enerjisel olarak yaşamak isteyen insanlar ise Tiamat gezegenine yerleştirildiler.
Orion insanları olarak hayatlarına devam eden grup, sürüngenlerin baskısından kurtulmak için "karanlık Birlik" adı altında kurulmuş oldukları birliklerle sürüngenlere karşı mücadele verirken bir grup" Nordik" insan bu mücadeleye katılmayarak "Tiamat" gezegeninde ruhsal varlık olarak yaşamak isteyen insanlara katıldılar .
Bu durum sonrasında Tiamat gezegeninde yaşayan insan varlığından haberdar olan sürüngenlerde tiamat gezegenine geldiler .Ancak bu gelişleri Barış içerisinde görünüyordu ve uzun zaman boyunca Tiamat gezegeninde insan ve sürüngenler birlikte Barış içersinde yaşadılar.işte sürüngen ve insan ırkı arasındaki çekişmenin nasıl başladığının hikayesi budur.
Şimdi artık Tiamatta yaşananlara ve Tiamat gezegeninin yok oluşuna isterseniz yavaş yavaş bir geçiş yapalım. Günümüzden 18 milyon yıl önce Güneş sisteminde bulunan Tiamat gezegenin üzerinde "insanlar ve sürüngenler" diye tabir edilen varlıklar yani reptilianlar ,birlikte barış içersinde yaşamlarını sürdürmekte idi .Ancak sürüngen ırk insan ırkı ile birlikte yaşamak istemedi ve insanları yok etmeye kalkıştı.Sürüngen ırkın bu davranışından memnun olmayan "Galaktik Federasyonu" üyeleri Tiamat gezegeninin yok edilmesi ve insan ırkının oradan alınmasının kararını aldılar.
İnsanların Tiamat gezegeninden ayrılmasından sonra galaktik federasyon Tiamat gezegeninin yok edilmesi için" Niburu" gezegeninde yaşayan Anonakileri görevlendirdi.Niburu gezegeninde yaşayan Anonakilerin görevi almasından sonra Nibiru gezegeni ile birlikte güneş sistemi içinde olan yolculukları başlamış oldu.Zaten bu görevin Anonakilere verilmesinin tek nedeni Niburu gezegeninin yakın bir zaman içerisinde Tiamat gezegenine çok yaklaşacak olmasından kaynaklanmaktydı.
Şimdi Sümer tabletlerinde bu yolculuğun başlaması hakkında Anonakilerden Anon'un yazmış olduğu yazıya bakacak olursak ."Görevi aldıktan sonra güneş sistemi içerisine doğru olan yolculuğumuz başlamış oldu. Yok etmemiz gereken gezegen olan Tiamat gezegeninin 11 adet uydusu bulunmaktaydı. Gezegenimiz Güneş etrafında çizmiş olduğu yörüngeden dolayı güneş sistemine arkadan giriş yaptık .Satürn'e yaklaşırken Satürn'ün kütle çekiminin bizi Tiamat gezegenine paralel bir yere getirmesi için yani sürüklemesi için elimizden geleni yaptık ve amacımızı gerçekleştirdik. Artık Tiamat gezegenini yok edebilirdik."
Peki güneş sistemimize giren Niburu gezegeninin Güneş sisteminde bulunan gezegenlere nasıl bir etkisi oldu?
Sümer tabletlerinde anlatılanlara göre Güneş sistemimize arkadan giriş yapan Niburu gezegeninin kendi ekseninin tersine dönen dört adet uydusu bulunmaktaydı.ilk karşılaştıkları gezegen" Ea" yani bilinen adıyla Neptün'dü.Niburu ,çekim gücü çok yüksek olan bir gezegen olduğundan dolayı neptün'ün yüzeyini tümsekleştirmeye başladı ve sonunda bu tümsek neptünden koptu.
Kopan Bu parça Neptün'ün uydusu Tiritone uydusunu oluşturdu bildiğiniz üzere tritone uydusu Güneş sistemimizde bulunan Tüm gezegenlerin tersine dönmektedir.Neptünden sonra uranüse yaklaşan Nibiru ,çekim kuvveti ile uranüs'ün kendi ekseni etrafındaki dönüş ekseninde eğikliğe yol açtı.Aynı zamanda uranüs'ün uydularından üç tanesini alarak kendi uydu sayısını 7'ye çıkardı. Daha sonra Niburu, Jupiter ve Satürne yaklaşarak bu gezegenlerin güneş etrafındaki yörüngelerini çarpıttı.
Satürn'ün yörüngesinde bulunan ve Satürn'ün en büyük uydularından biri olan Gaga uydusu Niburunun etkisiyle Satürnden uzaklaşarak güneş sistemi etrafında kendisine bir yörünge oluşturdu Satürnden ayrılan Gaga uydusu günümüzde Plüton olarak bilinmektedir. Jüpiter'in çekim gücünden yararlanan Anonakiler, Tiamat gezegenine Çok yaklaştı .
11 uydusu olan Tiamat gezegeni son derece Sulak bir gezegendi ve Niburunun 7 uydusunun hepsinin Tiamat gezegenine çarpmasıyla da Tiamat gezegeni Ortadan ikiye ayrıldı.Bu olay Sümer tabletlerinde" Emuna "da yazmaktadır.
ikiye ayrılan tiamat gezegeninin küçük parçası daha sonra Anunakiler tarafından patlatıldı . Bu patlamanın etkisiyle şu anki bildiğiniz astroid kuşağı oluşmuştur. Hatta astroid kuşağında bol miktarda bulunan donmuş buzulun da Tiamat gezegeninden etrafa saçılan sulardan oluştuğu söylenmektedir.
Peki Tiamatın parçalanan diğer parçası ne oldu diye soracak olursanız alacağınız cevap Dünya olacaktır.Şuan üzerinde yaşadığımız ve bize ev sahipliği yapan dünyamız Tiamatın parçalanan .büyük parçasıdır.
Peki bu parçalanma sırasında Tiamatta yaşayan sürüngen Irk reptilianlar ne yaptı ?
Niburunun geldiğini gören reptilianlar Tiamatın yok edileceğini çok iyi biliyorlardı .Bundan dolayı daha önceden ileri teknolojik silahlarla donatmış oldukları Tiamatın "Maldek" uydusuna geçiş yaptılar.Anonakilerin Tiamatı yok etmesinden hemen sonra maldek gezegeninden yoğun nükleer saldırı başlatan reptilianlar Anonakilerin gücüne çok fazla dayanamadılar ve yok oldular. ancak yok olana kadar Niburunun koruyucu kalkanlarını da çok ağır hasar vermeyi başardılar.
Maldek Yok olmadan önce uzay gemileriyle kaçmayı Başaran bir grup Reptelian ,güneş sistemimizi terk ederken Venüs ve Mars gezegeninde bulunan diğer insan kolonilerine de saldırı yaparak Orada bulunan yaşamı sonlandırdılar. Maldek gezegeninden geriye kalan Parçalar da bugünkü bildiğiniz adıyla astroid kuşağına dahil oldu Yani günümüzdeki adroid kuşağını Tiamat gezegeninin bir parçası ve maldek oluşturmaktadır .
Biraz önce bahsettiğim üzerine Tiamatın Sulak bir gezegen olduğunu bilmekteyiz ve parçalanınca yüzeyinde bulunan sular uzaya yayıldı .İşte bu sularda birçok Kuyruklu yıldızı oluşturmuştur .Hatta en çok bilinen Halley kuyruklu Yıldızı da Tiamat gezegeninin bir parçasıdır. Savaş kararı veren galaktik federasyon, Savaş başlamadan önce insan ırkını Tiamattan alıp Venüs Mars ve güneş sistemi dışında başka bir gezegene yerleştirdi. Ancak Venüs ve Mars a yerleştirdikleri insan ırkının Maldekten kaçan reptilianlar tarafından yok edildiğinden bahsedilmektedir.
Görevi tamamlayan Anunaklar Nibiru gezegeni yörüngesindeki yoluna devam ederek Güneş sisteminin dışına doğru olan yolculuğuna devam ederken, galaktik federasyon üyeleri ise güneş sistemi dışında bir yere yerleştirdikleri insanları Tiamat gezegeninden Kopan parça ya Yani Dünyaya getirip yerleştirilmişlerdir. Her şey normale dönmüştür.
Reptoid ırkından olan reptilianlar güneş sistemimizden uzaklaştırılmış ve insanlar güven içerisinde yaşayacakları dünyaya yerleştirilmişti. Ancak Yaşanan bu kadar olayın sonrasında hasar alan nibiru gezegeni ve anunnakiler tekrar dünyaya gelecekti ve bu gelişlerinde dünyada birçok olaya imza atarak insan ırkının gelişiminde büyük değişiklikler yapacaklardı.
Microsoft, Windows 10 Cortana gibi yeni bir çok özellikler tanıttı. Ancak, bu özellikler gizliliğinizi büyük ölçüde ihlal ediyor
Veri eşitleme varsayılan olarak etkin değil.
Tarama geçmişi ve web siteleri.
Uygulama ayarları.
WiFi hotspot adları ve şifreler.
Cihazınız benzersiz bir reklam kimliği ile etiketlenmiştir ve varsayılan olarak açıktır.
üçüncü taraf reklam verenler ve reklam ağları tarafından kişiselleştirilmiş reklamlar ile sizlere hizmet için kullanılır.
Cortana verilerinizi rahatlıkla toplayabilir.
Klavye tuş vuruşlarınızı takip eder, mikrofondan sizi dinler.
Takvim verileri.
Dinlediğiniz müzikler.
Kredi kartı bilgileriniz.
Alışverişleriniz.
Windows 10 güvenlik açıkları ile Neler Yapılabilir?
Microsoft, kişisel verilerinizi toplayabilir.
Kimliğiniz.
Şifreler.
Demografik.
İlgi ve alışkanlıklarınız, sosyal ağlar ve internet aramalarınız.
Kullanım verileri.
İletişim ve ilişkiler.
Konum verileri.
e-postalar, anlık iletiler, arayan kişi listesi, ses ve video kayıtları gibi içerikler.
Verileriniz paylaşılabilir.
Windows'u 10 'u indirdikten sonra, Microsoft'un sizin izniniz olmadan, herhangi bir üçüncü parti ile yukarıda belirtilen verilerden herhangi birini paylaşmak için yetkisi vardır.
Aşağıdaki araç, Windows 10 izleme özelliklerini devre dışı bırakan bazı bilinen yöntemler kullanır. Windows 10 kullanıcıları bu aracı indirerek izlenmekten bir nevi kurtulabilirler.
LUT Peygamberin kavmi Pompei Halkı, Pompei şehri, Roma imparatorluğunun yüksek sosyetesinin tatil ve eğlence kentiydi.
Nüfusu 20.000’den fazlaydı.
Pompei halkı zengin bir kavimdi fakat bu zenginlik onları azdırdı ve isyankar oldular.
%60 lık kısmı zengin, geri kalanlar ise köleydi. Zenginlerin en büyük eğlencesi işte bu kölelerdi. Pompei kavmi ,Tarihte görülmemiş duyulmamış büyük bir sapıklık ve nankörlük içindeydiler.
Aralarında Masumlar var mıydı, tabi ki vardı.
Fakat kurunun yaş da yanar. İyiler kötülüğü engellemezlerse kendileri de helak olur!
Lut kavminin helakı-Lut Kavmine Genel Bakış
M.Ö 5000 yılında kurulan bu şehir, M.S 79 ağustos ayında Vezüv yanar dağının patlaması sonucu yok olmuştur. Aslında Pompei halkı, Vezüv yanardağının yarattığı depremlere alışkındı .O son depremde de hiçbir şey olmamış gibi yiyor içiyor, zevk ve sefa içinde günlük hayatlarına devam ediyorlardı.
Bu sefer ki depremin ardından gelecek büyük felaketten haberleri yoktu
Saatte 100-150 km hızla ilerleyen ve 600 °C sıcaklıktaki kül, toz ve gaz karışımından oluşan yanardağ külleri bir anda onları yuttu. Hayvanlar ve insanların hepsi bir anda 600 °C sıcaklıkta kavrulup oldukları yerde kömürleştiler.
Bu tarz felaketler günümüzde de yaşanmaktadır, fakat insanlar artık yanardağ diplerinde yaşamıyor.
Lut kavminin, Yer yeryüzünün gelmiş geçmiş en ahlaksız kavim olduğu kutsal kitaplarda yazılmıştır.
Arkeologların kazı çalışmalarında bulunan figürler, yazıtlar, heykeller, tablolar,
Arkeolojik kazılardaki bulgularda pompei şehrinde zamanın bir anda donduğu gözlemlenmiştir.
Masadaki yemekler, hatta tuvaletteki dışkılar da dahil ,her şey o andaki gibi korunmuştur.
Şehrin uzak kısmında kalanlar, felaketin farkına vararak Limandan deniz yoluyla kaçmak isteseler de, denizin gazabına uğramış ve depremin yarattığı büyük dalgalar ve volkanik kızgın taşlar onları da gemileriyle birlikte yok etmiştir.
Lut kavminin helakı-Cinsel sapkınlıkları
Pompei’de Aile içi ensest ilişki(anne,baba,kardeş, ya da evlat ile cinsel ilişki),Pedofili,eşcinsellik ve homoseksüellik son derece yaygındı ve bunlar için herhangi bir yasa yoktu.
Fuhuş, halka açık yerlerde ulu orta yapılırdı.
Grup halinde seks yaygındı.
Köle olarak satın alınan küçük çocuklara tecavüz edilirdi .Özellikle erkek çocuklar tercih edilirdi.
Denizci tayfaların faydalanması için,Sokaklarda tabela olarak ve asfaltlara kazınmış ,Genelevlerin yönünü gösteren penis sembolleri vardı.
Genel evlerde çoğunlukla homoseksüellik yaygındı.
Daha da ileri giderek hayvanlarla da ilişkiye girilirenler vardı.
Köle ticareti ve Çocuk istismarı inanılmaz boyuttaydı..
Aslında Tüm bu sapkınlıklar günümüzde de var; Fakat yasalar ve kanunlar bu suçları büyük oranda engellemektedir.
Pompei halkının genlerini taşıyan bir çok insan günümüzde dünyanın her yerinde bulunmaktadır..
Kutsal Kitabımız Kuran'da Pompei benzeri kavimler Hakkında Şu Ayetler Geçer..
“Kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere mi yanaşıyorsunuz; evet siz cahil bir kavimsiniz.” (Nemi, 55) “‘Doğrusu siz, daha önce bir kavmin yapmadığı bir hayasızlığı yapıyorsunuz erkeklere yaklaşıyor yol kesiyor ve toplantılarınızda fena şeyler yapmıyor musunuz?”’”” (Ankebut, 28-29)
Lut kavminin helakı-İlginç alışkanlıkları..
Büyük ve leziz ziyafetlerde karınları doyan bu savurgan insanların , ziyafete devam etmek için kaz tüğünü boğazlarına sokarak kustukları ve midelerini boşalttıktan sonra tatmak istedikleri diğer yemekleri yemeye devam ettikleri raporlanmıştır.
Bunun haricinde kan içmek, kan banyoları yapmak, işkence aletleriyle zulmetmek gibi sadist alışkanlıkları
Lut kavminin helakı-Sadist Ruhlu Pompei halkı
Kendileri gibi Putperest olmayan farklı dinlerdeki zayıf insanları Köle olarak rehin alıp satıyorlardı.
Onlara bir eşya muamelesi yapıyorlar, Tecavüz ediyorlar ,dövüyorlar, öldürüyorlardı.
İşleri bitince bu köleleri başkalarına satıyor , arenalarda aslanların önüne atıp canlı canlı parçalanmalarını ve aç aslanlara yem olmalarını seyrediyorlardı; İşte bu,Pompei halkının en büyük zevklerinden biriydi. Bunun için arenalar her gün dolup taşardı.Bu gün futbol arenalarının taştığı gibi…
Bunun yanı sıra gladyatör dövüşleri çok yaygındı. Arenadaki dövüşlerin ana kuralı, gladyatörlerden birinin ölmesiydi. Kaybeden gladyatör ölmek zorundaydı.
Pompei halkı,Günümüzde bilinmeyen doğal bir tür uyuşturucu kullanılıyordu.Alkol ise su gibi tüketiliyordu.
Tüm bu bulgular belki de bilinenlerin küçük bir kısmını oluşturmaktadır.
Lut kavminin helakı-Şeytani Dinleri
Onlar putlara tapardı…
Pompei halkı Kuranda ve Tevratta geçen Lut kavmidir.
Çok Merhametli Allahın, Onlara uyarıcı olarak gönderdiği Hz. Lut peygamberin yola getiremediği bir kavimdir.
Putlar bazı kişilerle gerçekten konuşurdu fakat bunun şeytan işi olduğu kuranda açıklanmıştır.(ifrit cinler)
İfritlere hizmet eden Bu lanetlenmiş insanlar Putlara tapıyorlar, soygun yapıyorlar, zayıfları eziyorlardı.
Yaşam biçimlerine bakılırsa, onların nasıl yanlış bir dinde olduklarını tartışmaya bile lüzum yok.
Lut kavminin helakı-VEZÜV Yanardağın patlaması ve Helak Olan Pompei Halkı
Nuees Ardentes- ("Kor halindeki kızgın çığ")
600 °C sıcaklıktaki kül, toz ve gaz karışımından oluşan bulutlardır. Bu kızgın gri bulutlar,Yanardağ patladığı anda 10 km mesafelere 100 km/saat'lik hızlarla akabilirler.
Böyle bir patlamada, 10 km alanda bulunan hiçbir canlının yaşama şansı yoktur.
Pompei halkı yani” Lut kavmi”,bu felakete öyle bir anda yakalanmışlardır ki, vezüv yanardağına en yakın olan kısımdakiler “ne oluyor burada” diye düşünürken helak olmuşlardır.
Ansızın patlayan Vezüv yanardağı, 100-150 km hızla püskürttüğü 600 °C sıcaklıktaki yakıcı küllerini Pompei şehrinin üzerine püskürtmüştür .
İŞTE VEZÜV YANARDAĞI
Volkandan fırlayan dev Kızgın kayalar da bu iş tamamlanmıştır. 20.000 pompei insanı 1 saat içinde helak olmuştur.
8. saatte ise pompei kenti tamamen küllerle örtülüp haritadan silinmiştir.
Orada yaşayan insan ve hayvanların hepsi kavrularak kömürleşmiştir. Çok uzaktakiler kurtulmuşlardır ve onların genlerini taşıyan insanlar aramızdalar...
Daha sonra haftalarca süren yoğun volkanik kükürt ve asit yağmuru ile kalıplaşıp taş şeklini alan pompei halkı günümüze kadar korunmuşlardır.
Her biri oracıkta kavrularak taş kesilmişler, sanki zaman donmuşçasına günümüze kadar korunmuşlardır.
Sonuç olarak, taptıkları o putlar gibi taşlaşarak, sonradan gelen nesillere birer ibret kaynağı olmuşlardır.